Geçen hafta Bahçeşehir’de atak olayını ve yüzü gözü kan içindeki genç kadının fotoğraflarını tüm memleket gördü. Haber en azından sıkıntıya kıymet veren tüm medya mecralarında yer aldı. Zira bence çok değerli bir haberdi. Ülkemizin içinde bulunduğu ruhsal duruma dair ipuçları veren değerli bir olay…
Haberde bira içildiği ve içilen biranın yan masadaki öbür insanları rahatsız ettiği için arbede çıktığı söyleniyordu.
Detayları merak ettim, bilmek istedim ve muhattabı Ayşe S.’ye ulaştım.
Şu an türel süreç işlemeye başlamış durumda. O yüzden soru yanıt halinde devam etmek istemedi fakat kendi toplumsal medyasında paylaştığı açıklamayı onun ismine buradan sizlerle paylaşmamı uygun gördü. Ben de daha çok bireye ulaşması için vesile olmak istedim.
Ayrıca haberin ayrıntılarına hakim olanların orada yaralanan ‘yaşlı’ eniştenin sıhhat durumu hakkında da telaşlı olduklarını iddia ediyorum. Sizin için sordum. Eniştenin durumu ciddiyetini koruyor. Ameliyat için beklemedeler lakin doktora nazaran ayağını ESKİSİ ÜZERE KULLANAMAYACAK. Üç kırık ve liflerde kopmalar var. Ayşe hanımın ise yüzünden BEŞ DİKİŞ mevcut ve yüzünün sol tarafındaki şiş hala inmiş durumda değil.
Bunları bilhassa belirtiyorum ki yaşananın ‘küçük bir arbede’den daha ileri boyutta olduğunu anlaşılsın. Ayrıyeten haberdeki en değerli ayrıntı yani kanlarındaki alkol oranının SIFIR olması da herkes tarafından bilinmeli ki yanlış bir algı yaratılmasın.
Şimdi sizi Senem Hanımın mektubu ile baş başa bırakıyorum. Gelişmeleri takip ediyor olacağım, olacağız.
Öncelikle selamlar,
Yanımda olmaya çalışan herkese çok teşekkür ediyorum. Çok yorgun ve üzgünüm. Bu açıklamayı beni merak edip endişelenen bir sürü beşere biraz daha yeterliyim diyebilmek için yazıyorum.
Esenkent Defne meskenleri teyzemlerin 24 yıldır ikamet ettiği bir yer. Masada olan beş bayan da 50 yaşın üzerinde. Birer Türk kahvesinden sonra benim yeni işimi kutlamak için 6 kişi marketten 4 bira söyledik. Yan masada bir hanım bir beyefendi bir de çocukları var. Oyun oynuyorlar derken kalabalıklaşmaya başlıyorlar.
Bu ortada biralar geliyor. Bir fotoğraf çekiliyoruz. Serpil hanımın (masadaki hanımlardan biri) oğlu geliyor. Hoşgeldin beş gittin derken yandaki adam geliyor masaya ve ‘Ben buranın hissedarıyım’ diyor. Hanımlar şaşırıyor buyrun vs. derken ‘Ya bu masayı dağıtırsınız ya da ben dağıtırım’ diyor. Sonra masayı havada görüyoruz.
Oğlanan saldırıyorlar. 4 yetişkin erkek 24 yaşındaki bir çocuğa saldırıyor. Annesi kendini siper ediyor. Masadaki her şey paramparça. Yapmayın etmeyin feryat figan birileri polisi arıyor.
Sesleri duyan 60 yaşındaki Odtü mezunu emekli mühendis eniştem ki kendisi kalp ve tansiyon hastası yanımıza geliyor. Erkek ya, adamlar bizi bırakıp ona yöneliyorlar. Ben de siper olmak istiyorum lakin üç erkek beni yere düşürüyor. Adamın biri başımı yere bastırıp kurtulmaya çalışınca da bana baş atıyor. Oluk oluk kan boşalıyor. KORKUYORLAR.
Masalarına dönüyorlar. Bir çay kaşığının bile düşmediği masalarına… Eniştem kendini toparlayıp yerden telefonunu alıp beni çekmeye çalışıyor. Çekimi gören adamlar eniştemin üzerine yürüyor. Yere düşürüp tekmeliyor ve o sırada ayağı kırılıyor. Ayağının 90 DERECE döndüğünü görüyorum.
POLİS geliyor. Sitedekiler geliyor. Ambulans tetkikler derken alkol ölçülüyor. Benim promil SIFIR. Neden? Zira biraları daha açmamıştık bile. Eniştem aslında masada bile yok. Onun da promili sıfır.
Bence bu atak biraya, alkole degil. Can kasveti. Güçlü meslekli bir küme bayan. Gülüyor ve sohbet ediyor. Müzik yok, içki/alem sofrası yok. Birer bira ve bir küme bayan var. Mutlu beşerler var. Onları rahatsız eden kişi ya da alkol değil ki.
VAROLMAMIZ…
Kendi adıma yaşadığım travma çok büyük. Şu an kapı çarpmasından bile kokruyorum. Eniştemin emboli riski var ve darmadağın bir ayakla yatıyor. Bu yaşta bir adamın ameliyat olup kemik güzelleştirmesi aylar hatta yıllar alacak.
Ne yapacağımı bilmiyorum. Tek isteğim ve güvendiğim şey ADALETİN YERİNİ BULMASI. Yoksa öteki türlü nasıl yaşayabilirim ki?
Facebok
