Evinizden hiç çıkmadan bir sinema çekebilir misiniz? Hatta çektiğiniz sinema The Man From Earth değilse, bir sinema çekmek için kaç farklı yere gitmeniz gerekir? İşi biraz daha abartmak gerekirse, uzayda geçen bir bilim kurgu çekme amacındaysanız görsel efektlerin üstünüzdeki yükü ne kadar olacaktır?
Bir sinirbilimci olan Alman teknoloji girişimcisi Fabian Stelzer, büsbütün yapay zekayı kullanarak 70’ler biçiminde bir bilim kurgu sineması hazırlıyor. Sinemada yapay zeka tarafından üretilmemiş olan tek şey, Stelzer’ın kendi sesi olacak.
Senaryoyu yazarak sineması bitirmek mümkün mü?
“Salt” isimli sinemada uzayda bir gezegende ortaya çıkan devasa ve garip bir tuz yapısı ile karşılaşıyoruz. Senaryo buraya kadar çok kolay bir temele dayanıyor olsa da, Twitter üzerinden paylaşımlar yapan Stelzer, takipçilerinin hikayeyi şekillendirmesine müsaade veriyor. Böylelikle yapay zeka yardımıyla bir çeşit “Kendi öykünü seç” mantığı işletiliyor.
Twitter’dan açıklama yapan Stelzer, gelişmeleri de paylaşmayı ihmal etmiyor. Sinirbilimciye nazaran yapay zekanın bu halde kullanılması fotoğrafın icadı kadar önemli, hatta yazının icadı kadar değerli bile olabilir. Stelzer’a nazaran yapay zeka sayesinde sinema yapmanın önündeki pek çok pürüz kalkmış oluyor.
DALL-E 2, Stable Diffusion ve Midjourney üzere yapay zekalar kullanarak sineması tamamlamayı amaçlayan Stelzer, sinemada kullanılacak imajları ve sesleri ise bir dakikalık metin açıklamaları biçiminde yazıyor. Bu açıklamalarda kamera açılarından VHS bozulma efektlerine kadar her şey yer alıyor. Stelzer, bütün büyük şeylerin deney olarak başladığını da tabir ediyor.